10 Temmuz 2008 Perşembe

ağlamak

Hazır evde yapacak bir şey yokken gidip bira alayım dedim. Her zaman biramı ve çerezimi aldığım nezih bir müessese olan mahallemizin marketine gidiyordum ki uzaktan ışıklarının kapalı olduğunu görüp ‘bu saatte dükkân mı kapanır’ dedim. Allahtan tekel bayii bol bizim mahallede. Az daha yürüyüp ilerdeki tekel bayilerin birinden almaya karar verdim.
Halı sahalar çoktur bizim mahallede.. Tam bir halı sahanın yanından geçerken, halı sahanın tribünlerinde sızmış bir adam gördüm. Niyeyse birden geleceğim geldi aklıma. Adama acıdım. Ne de olsa üç gündür ben de tek başıma oturuyorum evde. İnternetim bile çalışmıyordu doğru düzgün. Yastıklarla, duvarlarla sohbet etmekten sıkıldım. Bi an adamı eve alma fikri geldi aklıma. Adama: ‘dayı iyi misin’ dedim. Adam kaldırdı kafayı , tipime baktı, sonra vurdu tekrar kafayı o sert oturaklara. Adamın yanına gidip sarılasım geldi bi an. Belli adam yalnız benim gibi. Gözlerinden o derece yalnızlık akıyor..
Adama bi kere daha ‘dayı iyi misin gel bize gidelim film falan izleriz’ dedikten sonra ayağa kalkıp yanıma geldi. Birden hüngür hüngür ağlamaya başladı. Çocuk gibi sarıldı bana. Birkaç dakika sonra fark ettim ki ikimiz de birbirimize sarılıp ağlıyoruz. Ne zamandır da ağlayamıyordum. İyi de geldi hani.
İşte o an kafayı kaldırdım halı sahaya baktım. Sahada şişman ve kel adamların çoğunluğu gözüme ilişti. Zaten iki tip halı saha oyuncusu vardır. Biri şişman teknik adamlar diğeri kel teknik adamlar. Eğer hem kel hem şişman olursa o adamın sergen yalçın’dan, maradona’dan hiçbir farkı yoktur.
Onlar da durdurmuşlar oyunu bakıyorlar bize. Bir şeyler hissettim. Kafamı hafifçe çevirdim ki ne göreyim. Yan tarafta maç izleyen iki herif sarılmış ağlıyor bana.
Çok geçmeden halı sahadan top oynayan teknik ağabeylerde gelip sarılmaya başladılar bana.
Yüzlerce insan deli gibi birbirine sarılıp ağlamaya başladı. Yakından geçen herkes çekime kapılıyor ve birilerine sarılıp ağlamaya başlıyordu.
Sabah ezanına doğru yarı çapı 10 metreye yaklaşan bir çember oluştu. Bense dairenin merkezinde mal gibi duruyordum. Ağlayasım da geçmişti artık. Çişim de gelmişti. Meğersem ne çok derdi varmış bizim milletin. Hepsi de içine atıyormuş.
Tam ‘yeter artık kalkıyorum’ ‘bi siktirin gidin işiniz gücünüz mü yok amına koduklarım’ dicem bir şey beni durduruyo. Yerime geçip tekrar ağlıyorum.
Günler aylar geçti. Hepimiz ağladık. Bu ağlama çemberi şehirden şehre- ülkeden ülkeye yayılıyordu. Uzaydan bile görülebilecek kocaman bir çember olmuştu yeryüzünde. Daha iyi anlıyordum Yahudileri.
göz yaşı dökerken o kadar mutlu oldu ki herkes. o kadar güzeldi ki her şey. Bu güzellik sakallı-bıyıklı piç halı saha sahibi gelip ‘ya gidin başka yerde ağlayın’ diyene kadar sürdü. Birden herkes ağlamayı kesti. Ülkelerdeki şehirlerdeki herkes koptu gene birbirinden. Herkes döndü işine gücüne.

Mahatma abiye saygılar


Büyük adam Mahatma Gandhi. Bir keresinde bir arkadaş: ‘ baba gandhi diye bi adam varmış yatağa karı atmış, çırılçıplakmışlar ama bi bok yapamamış bütün gece öle durmuşlar ehehe’ demişti. Ulan dümbük bişey yapamamış değil yapmamış. Adam senin gibi yolda karı görünce pipisini kaldırmıyor ki.
Akşam yatağa yatınca düşündüm. Hakkatten de büyük adam be gandhi. Acaba ben yapabilir miyim öle bir şey ? dedim. Bi süre hayal ettikten sonra güldüm kendime yattım.
Kalktım… Uyku sersemliği geçtikten sonra fark ettim ki evde tekim. Ne annem var ne babam ne kardeşim ne de bana kahvaltı hazırlayan bi sevgilim.. ‘ah ulan yalnızlık’ diyip kalktım yataktan. Hayatım boyunca hep ‘ulan ne miskin adamsın’, ‘Bezgin Bekir gibisin’, ‘tavşan boku gibisin’ demişlerdir bana. Ama her sabah yataktan kalkmak gibi dünyanın en zor işini yapıyorum. Bakkal amcaya gidip gazete almaya niyetlendim.
Her sabah düzenli olarak gazetemi alır, bir kaç dakikalık mahalle dedikodusunu dinlerdim..
Kapıyı açtığımda karşıma üst kat komşumuz güzellerin güzeli Aylin abla çıktı. Karşılıklı ‘günaydınlaştıktan’ sonra, ‘gandhi büyük adam dimi?’ dedim . şaşırdı. Durdu. Kafasını çevirdi bana. ‘ hı ?’ dedi. ‘duymadın mı orospu’ dedim. ‘duydum da şaşırdım bi an’ diye bocaladı. Böyle bi 10 saniye daha sessizlik hakim oldu ortama. ‘şu yatağana kadın alıp da beceremeyen adam dimi? ’ dedi. Vay anasını dedim. Üniversitede okuyan geleceğimi emanet edeceğim insana bak. Gandhi yi cinsel hayatıyla tanıyor…
‘ evet ablacım o. Her babanın harcı değil yatağa çıplak kadın alıp da bişey yapamamak’ dedim.
‘ harbiden öyle. Erkeklerin hepsi mal ama bi meme görseler hepsi boşalır’ dedi.
‘ öle deme abla bak gandhi becermiş’ dedim. ( erkeğiz ya savunmaya geçicez hemen)
‘ yok yok her erkek beceremez’ dedi.
‘ gerenkli ortam olursa ben de yaparım be ne var’ demeye başladım. Havaya girmeye başlamıştım bile..
Karşılıklı güzel söyler söyledikten sonra:
‘ deniyelim len’ dedi. Teklifi havada kaptım tabi ki..
Yatağa geçtik. Beni baştan çıkarıp göt etmek için elinden geleni yapıyor tabi ki. Ben o sırada yıldız tilbe’yi düşündüm işe yaradı birkaç dakika.. rakip sağlı – sollu ataklarla beni tahrik etmeye çalışıyordu. Bense kendime hakim olmaya çalışıyordum. Derken odaya biri girdi. Aylin ablayla ben kafamızı kaldırıp baktığımızda karşımızda bakkal Esef aabiyi gördük. ‘ bugün gelmeyince merak ettim. Öldü mü kaldımı bu çocuk diye. Gazeteni ben aldım geld..’ dedi. ‘ abi yataktayım işim vardı kusura bakma gelemedim’ diyerek sözünü kestim. Sandalye çekti oturdu pezevenk sanki buyur otur dermişim gibi. Bi sigara yaktı. Efkarlı efkarlı durarak: ‘ oğlum bak yanlış yapıyorsun, pipinedein uğruna gazete almaya gelmedin’ dedi. ‘ abi ne ilgisi var biz aslında yani.. gandhi.. ’ diyip olayı izah ederken, sinirlenip ‘konuşma avradını siktiğim, beni meraklandırmaya utanmıyor musun lan’ dedi ve sırtında gizlediği Ak-47 ‘ yi çıkardı. O an götümüz attı Aylin ablayla. ‘ abi etme yarın söz aynı saatte gelicem’ dedim amma dinlemedi. Taradı ikimizi de.
Aylin abla son nefesini verirken bir pipime bir bana bakıp ‘ ııııh kazandım bak, gandhi büyük adammış hakketten ’ dedi. Birden yataktaki ıslaklığın kandan başka bir şey olduğunu fark ettim.
Pezevenk bakkalcı iyice havaya girmişti. ‘ hahaha asta la vista bebek’ diyordu kendi kendine.. Gazeteyi bıraktı masanın üstünden 350 kuruş aldı ve gitti. Sonra uyandım falan..